Sonntag, 28. April 2013

Ait oldugum yer..



Farkli bir ülkede dogup büyümenin ne demek oldugunu sanirim yalnizca bunu yasayanlar anlar. Iki kültür arasinda kalmak.. Bir yerdeyken diger yeri özlemek.. Zor.

Yasadigim sehir cok karisik, her ülkeden insan bulmak mümkün ve bu her seyi daha da zorlastiriyor. Iyi yönleri de var tabi, bambaska yerlerden insanlar tanidim, farkli kültürler ögrendim ve en önemlisi bir sürü dilde küfür edebiliyorum artik haha. Ailem kültürümüzü, dilimizi ve tarihimizi ögrenmemize hep önem verdiler. Türk aileleri genelde cocuklari ile daha bebekken sadece Almanca ya da Türkce-Almanca karisik konusuyorlar ve bunun sonucunda cocuklar ne anadillerini ne de Almanca´yi düzgünce ögrenebiliyorlar oysa cocuklarin ilk ögrenecegi dil anadilleri olmali.

Neyse ki biz de farkliydi. Daha kücükken Osmanlica ve Türkce sözlükleri acip okurdum iyi konusayim diye (gördügünüz gibi hala cok eksigim var :/). O zamanlar Almanya´yi begenmiyordum. Ben hareketi, canliligi ve gürültüyü seven biriyim ve Almanya´da bunlardan pek eser yok. Mutlu degildim burada. Hep buradaki islerimi bitirip Türkiye´ye yerlesmeyi hayal ediyordum. Hatta bu yüzden bir sürü delilik yaptim. Hem kendimin hem de baskalarinin basina az kalsin öyle belalar aciyordum ki simdi düsünüyorum da gercekten de manyagin tekiymisim gerci hala öyleyim ama artik olgun bir manyagim. Her neyse, sonra nasil oldu bilmiyorum Almanya´nin da güzelliklerini görmeye ve burada yasamaktan keyif almaya basladim. Ama hala nereye ait oldugumu bilmiyordum..



Benim yasadigim sehirdeki Türkler cok cahil ve bos. Mesela cok fazla Türk tanidim burada. Iclerinde sadece 2 kisi kitap okuyordu. Asil önemli konular hakkinda bir bilgileri yok. Bu beni cok rahatsiz eden bir konu cünkü burada her hareketin Türkiye ve Islam´a mal ediliyor. Bazen yabancilar bana öyle sorular soruyor ve verdigim cevaplara öyle sasiriyorlar ki Türkiye´yi ve Islam´i nasil tanitmisiz biz diye cildiriyorum. "Seninle tanismasam Türkler/Islam hakkinda kötü düsünürdüm", "tanidigim en normal Türk´sün" gibi sözler söylenir arada, üzülürüm. Neden böyle?? Medya bizleri cok kötü ve yanlis tanitiyor olsa da asil sucun bizde oldugunu düsünüyorum. Derste konu sürekli Türkiye ve Islam´a geliyor. Bir merak var ve anlattiklarim da hoslarina gidiyor. Hep ilgiyle dinleyip sorular soruyorlar. Bu sorulari cevaplayabilmen icin bilgili olman gerekiyor. Cogunluk bir sey bilmediginden hemen saldiriya geciyor, gelsin önyargilar.. Oysa anlatabilecegimiz öyle güzel seyler var ki. Okulumdan bir profesör gecen derste sunu söylemisti "Televizyonda o gereksiz programlari göstermek yerine Kuran´i anlatsalar muhtesem olur". Bunu söyleyen bir hristiyan. Ya da ateist arkadasim "Dinlerin arasinda Islam en bariscil ve medeni olani". Gecen sene buradaki Camii´de "acik kapi" günü vardi. Böyle günlerde mesela tarihi binalar, müze vs ücretsiz girebiliyorsun. Bir nevi tanisma oluyor. Cami bu etkinlik icin en iyi Hat ve Ebru sanatcilarini getirmis kültürümüzü tanitalim diye. Yabancilardan cok katilim oldu. Cok hoslarina gitti, hayran kaldilar. Alman bayanlardan biri ebru icin "büyü gibi" diyince bunu duyan Türk erkegi sanatcinin yaninda "Bu ne ki? Ben de arabalari boyuyorum. Ayni sey" dedi. Onun yerine ben utandim. Neden sahip oldugumuz güzelliklerin farkina varip da kendimizi tanitmiyoruz? Baska ülkelere özenmekten bunlari göremiyor muyuz yoksa?



Neden sadece döner, kebap ve baklava biliniyor? Türk yemeklerinin hepsini yagli, etli ve asiri sekerli saniyorlar. Mezelerimiz, sarmalarimiz, sütlü tatlilarimiz nerede?

Fransiz ve Italyan peynircileri var da neden Türk peynircisi yok hic bir yerde? Bizim harika peynirlerimiz var.

Italyan dili en romantik dillerden biri olarak biliniyor. Türkce ise kaba, köylü dili. Oysa Türkcemiz inanilmaz güzel bir dil. Özellikle dogru telaffuz edildiginde!

Ingiltere, Fransa, ve Italya´nin her seyi kaliteli, modern ve büyüleyici sanki. Öyle reklam ediliyor. Bizim ise her seyimiz kötü, kaba ve bicimsiz.

Müzik bile sorun. Biz hep halay müzikleri mi dinliyoruz? Türk rock festivali icin bilet almaya gittigimde Alman satici "Türkiye de rock müzik mi var?" diye sasirdi.

Bu böyle gider. Evet herkes bize karsi, düsmanimiz cok, medya sürekli kötülüyor ama sanki biz de kendimize düsmaniz. Bunu degistirebiliriz umarim.

Neyse yeniden asil konuya dönersem 2013´ün Elif´i hala bilmiyor nereye ait oldugunu. Simdilik ilerde Köln veya München gibi sehirlerde yasama planlari yapsa da Türkiye de olabilir. Belki bambaska bir yerde olur. Hayat planlar yaparken yasadiklarimizdan ibaret ne de olsa.



Ra.D - Coming to your mind

Mittwoch, 17. April 2013

Cifte Standart


Dürüst olalim. Adil ve iyi bir dünyada yasamiyoruz. Öyle olsa bu tarz seyler yasanmazdi. Son Ga In´in (Brown Eyed Girls) Bloom sarkisi yayinlandiginda cok agir elestirildigini hatirliyorum. Bloom ilk cinsel deneyimi ve ask sayesinde olgunlasan bir kadini anlatan tutkulu bir sarki. Klibi begendigimi söyleyemesem de icerigi beni cok sasirtmamisti. Klibe +19 yas siniri getirilmisti, ne bekliyorlar??

Gördügüm su yazi sayesinde o zamanki yorumlari yeniden hatirlamis oldum. Türkce´si söyle:

"Neden Taeyang´in kadinlari aldatmayi dogal göstermesi, GD & TOP´un sarkisinda eve kiz atmaktan bahsetmesi ve diger erkek sarkicilarin aski seks ile anlatmasi sorun degil de Ga In seksi anlatan bir sarki ve video ile gelmesi kötü, yanlis ve ucuz? Onun da seksi kullanarak satis yapmaya calismadigini iddia etmiyorum ama cifte standart degil mi?"

Aynen öyle! Benim de severek dinledigim erkek sarkicilar oldugundan bunu inkar etmek istesem de Kore kültüründe (ve neredeyse dünyanin her yerinde) erkek bias´ligi oldugu cok acik. Mesela Taeyang´in Only Look At Me sarkisinin sözlerine bakalim:

Ben aldatsam da sen asla aldatma bebegim
Ben seni unutsam da sen beni asla unutma
Bazi zamanlar seni aramasam ve icki icsem de
Baska bir kizla göz göze gelsem de, sen sadece bana bak

Ben kirlensem de bebegim
Senin sonsuza dek temiz kalmani istiyorum


Sarkinin melodisi kulaga hos gelse de sevemiyorum. Ingilizce altyazili dinledigimde neden o aldatabilir de kiz aldatamaz diye sinirlendigimi hatirliyorum. "Ne Taeyang? Ne dedin sen??" Sarki sözlerinin gercegi yansittigini bilsem de "ben yapabilirim, sen yapamazsin" olayina kizmamak elimde degil.

GD & TOP basarili sarki Don´t Go Home´de sunlari söylüyorlar:

Eve gitme bebegim, sana bir hediyem var
bugün eve gitme bebegim 
Dogrusu buna ben de pek alisik degilim
sevgilim

Yarin da gidebilirsin eve. 
Cok gec oldu, tehlikeli olabilir
Hayir, baska bir sey kastettigim yok
Sadece senin icin endiseleniyorum, ya biri seni kacirirsa?



Bu iki sarkida kesinlikle sex sells olayi ve müzik dünyasinda kolayca rastlayabilecegimiz "player" ve "cheater" durumlari kullaniliyor. Sorun bu degil, sorun burada uygulanan cifte standart! Eglence endüstrisinde bir bayan böyle bir sarki yaptiginda veya sex sells olayina girdiginde bazen acikca söylenmese de ucuz, kirli ve kötü olarak görülüyor. Gecen bazi Koreli kiz gruplarina acilan Türk anti sayfalarina denk geldim. Okuduklarim mide bulandiriciydi. Bu kisilerin kiz gruplarina sirf acik giyindikleri icin küfürler yagdirirken sahnede soyunan, öpüsen ve seks simülasyonu yapan oppalarina tek bir kötü laf bile söylemiyorlar. Sarkicilarin ilgi toplamak icin acik giyinmesine karsiysan cinsiyet ayrimi yapmazsin. Bunu hemcinsine hic yapmazsin. Ama dertleri o degil.

Simdilik kiz gruplarina/bayan sarkicilara küfür edildigini gördügümde icimden "seni kültürsüz tarafli xxx" diye gizlice bagirmaktan kendimi alamayacagim. Gizlice söyleyecegim cünkü kendi ellerimin de cifte standart´tan tamamen temiz oldugundan emin olana kadar bunlari ancak blogumda zirvalayabilirim. Hem nasilsa internette yazilanlar insanlari kirmiyor degil mi? Evet cünkü simdiye kadar kirici yorumlar yüzünden hic kimse, mesela Koreli ünlüler hayatlarini sonlandirma karari almadi. Evet. Böyle bir sey yok.


Freitag, 8. März 2013

KPop: Köle sözlesmeleri




Her yerde ünlü olmanin güzel yönlerinden bahsediliyor. Cogu KPop hayraninin hayali sirketlerin elemelerini gecip KPop idolü olmak. Peki, bu isiltili ve renkli dünyanin arkasinda yasananlari hic merak ettiniz mi? Müzik, eglence ve radyo programlari, imza günleri, fotograf cekimleri, hayran bulusmalari, saatlerce süren provalar.. Uyumaya ve yemek yemege vakit bulabiliyorlar mi diye düsündünüz mü? Arada performans esnasinda halsiz düsüp bayilan, kaza geciren, hayranlar yüzünden yaralanan, nefret gören, yerden yere vurulan, sirketi tarafindan kötü muamele gören, parasi ödenmeyen, ölmesi/ülkeyi terk etmesi icin imza kampanyalari düzenlenen ve intihar eden ünlülerin haberlerini görüyoruz.

Böyle zamanlarda hep sirketler suclaniyor. Özellikle SM her türlü nefret görüyor.

Idollerin dinlenmesine zaman vermeyen sirketler, para ödemeyen sirketler, cok calistiran sirketler, köle sözlesmeleri imzalatan sirketler.. 

BIR DAKIKA!

Köle sözlesmeleri IMZALATAN sirketler??? 

Nasil, idoller o sözlesmeleri imzalamaya mecburlar mi?  

Evet hic olaylara bir de bu yönünden baktiniz mi? 

Yanlis anlasilmasin (daha önceki yazilarima ragmen yanlis anlayacaklar olacaktir kesin) ben sadece SM´i degil, hic bir sirketi ne seviyorum ne de destekliyorum. Kore eglence endüstrisinin sistemine karsiyim. Idollere mal muamelesi yapiliyor. "xx oppayi/xx unnieyi cok seviyorum, ölüyorum, bitiyorum" diyen hayranlar bile bu kisilere mal gibi, ÜRÜN gibi davraniyorlar. Sirketler ve hayranlar ne istiyorsa onu yapmalisin. Karsi gelirsen cezalanirsin. Hatta öl denildiginde öleceksin! (bknz: intihar etmeleri icin yapilan anketler). Sasaeng´leri cogunuz biliyorsunuzdur. Taktiklari idollerin etkinliklerine gitmezler cünkü asil ilgilendikleri özel hayatlaridir. Idolleri yaralayip "bedeninde iz biraktim" diye sevinebilecek, icinde gizli kamera bulunan pelüs ayilar hediye edebilecek kadar igrenc yaratiklar. Tamam bu "hayranlar" korkunc, kesinlikle psikolojik sorunlari var ama sen en basindan bu idolleri kusursuz olarak gösterirsen, mal diye, Ilah diye pazarlarsan böyle olur. Bu yasananlarin en büyük sorumlusu Kore´nin eglence endüstrisi.

Asil konumuza dönelim. Idoller o "köle sözlesmelerini" imzalamaya mecburlar mi diyorduk. Hayir, tabi ki degiller. Sözlesme sartlarini okuyorlar, kabul ediyorlar ve imzaliyorlar. Yani bile bile imzaliyorlar.

Arada bazi kötü haberleri okuyunca üzülüyorum sonra düsünüyorum ki bu kisiler bu sektöre adim atarken nelerle karsilasacaklarini biliyorlardi zaten, bile bile satiyorlar kendilerini. Popülarite, söhret ve para icin bile bile beden ve ruh sagliklarini tehlikeye atiyorlar, özgürlüklerinden vazgeciyorlar biz de üzülüyoruz. Azinlikta da olsa elbette sirf sarkicilik ve oyunculuk hayalini gerceklestirmek icin o imzayi atanlar var ama bu canlari ve özgürlüklerinden daha mi degerli? Ayrica kendi istedikleri müzigi bile yapamiyorlar, istedikleri gibi giyinemiyorlar, istedikleri gibi konusamiyorlar. Ee, bunlar olmadiktan sonra ne anladik?

SM seytan diyorlar. Hepsi biliyor SM´in "karanlik" isler yaptigini, diger sirketler de yapiyor. Bunu bile bile git imzayi at sonra sözde bas kaldir herkes de seni kahraman ilan etsin (evet, JYJ´den bahsediyorum). Bile bile imzalayip sonra da sanki silah zoruyla olmus ya da kandirilmislar gibi davrandilar. Millet de SM kötü diyip durdu. Gecen okudum Boyfriend diye bir grup cikislarindan beri sirketten 1 kurus bile almamis. 2 sene önce cikis yapmislar, düsünün. Block B de ayni sekilde. Sahne kostümlerini kendi ceplerinden ödemisler, sirket üyelerin ailelerinden bile para almis. CNR´de Park Jung Min´in emeginin karsiligini vermedigi gibi, hakkinda dava acilinca Jung Min´in imajini mahvetmek icin her yolu denedi.  Ama yok, sadece SM kötü.

Biz Jwalkerz KPop Mafia diyoruz, cünkü cidden mafya gibi. Ne sarkisi, ne müzigi? Bu sektörde müzige yer yok. Para var, güc var, isiltili idoller var o kadar.

Yada Dumbfoundead´in degimiyle..

"O güzel yildizlarin arkasinda ac gözlerle kuklalarini iplerle oynatan ürkütücü sapik Koreliler var!"

Sirketi, tarzini, menajerini, kiyafetlerini vs. sanatci secer. Ama KPop´ta durum tam tersi. Buna da müzik deniyor. Seungri Twitter´a ilk üye oldugunda hayran hesaplarini takip etti ve hayranlara cevap verdi. Sonra hepsini unfollow etti ve tweetlerini sildi. Hayranlar bunu komik ve sirin buldular. YG appa kizmis, Seungri cok komikmis diye sakalar yapildi. Bence bu hic komik degil. Hic bir özgürlükleri yok. Kuklalar ama hayranlar kör olduklarindan olumsuzluklari bile güzel bulabiliyorlar. Idoller baskasina hakaret ettiklerinde bile "ay oppa cok tatlisin, saka yapiyor" gibi yorumlar görüyorum. Nasil bir dünya bu? Uyusturucu almis gibi herkes.


Tiger JK´i eminim cogunuz bilmiyordur, adam efsane. Hayran sözü degil, gercekten efsane. Kore´ye Hip Hop´u getiren inanilmaz yetenekli bir sanatci. Hani öyle biri ki Kore onu basi üstünde tutmali. Ama o bile engellendigini söylüyor. Gecen tweetlerini gördüm "yaptiklarimin reklamini sadece burada yapabiliyorum o yüzden spammlerimin kusuruna bakmayin" gibi bir sey yazdi üzüldüm. Onun gibi birinin MV´si 1 milyonu bulmazken garip kiyafetli, garip hareketli idollerin kalitesiz sarkilari buluyor ("Zevkler ve renkler farklidir" sözüyle gelmeyin lütfen, burada zevklerden degil kaliteden bahsediliyor. Zevkler tartisilir, ama kalite tartisilmaz). Niye bunlar?? Cünkü o adam da tehlikeli. Jay Park gibi. Eger bu kisiler engellenmezse, rahat birakilirsa digerlerine emsal teskil edecek, herkes aradaki farki görecek, özgürlük isteyecek. Ama büyük baslar bunu istemiyor, alismislar o cocuklarin sirtindan para kazanmaya. Kolay kolay birakmazlar. 

Ve göz göre göre bu sektöre adim atan idoller. 


Sizce o yasadiklari tüm bunlara deger mi? 



Montag, 4. Februar 2013

Jay Park ve yine haksizliklar

Birileri sizden nefret ediyorsa ne yaparsaniz yapin nefret etmeye devam ederler degil mi? Ne kadar iyi olursaniz olun her zaman hakkinizda söyleyecek kötü bir söz bulurlar. O elestirdikleri seyi kendileri yapiyor olsa bile.. Hakkinizda söylenecek yiginla iyi sözler olsa bile.

Jay bugün yine nefrete maruz kaldi. Nedeni mi? 

Dün instagram´da paylastigi bu fotograf.


Nesi var bunun diye soracaksiniz. Orta parmagini göstermesi Kore icin ondan nefret etmeye, hakkinda yaklasik 20 haber yayinlamaya, daum ve nate gibi sitelerde trend olmasina yeterli. Evet, inanilmaz.

Jay Twitter´da özür diledi hatta.

@JAYBUMAOM Herkesi memnun edemem~ ne ailemi, ne sirketi, ne hayranlari, hatta kendimi bile~ Herkesin farkli görüsleri vardir~ dogru bir cevap yok. Haberde ne yaziyorsa yazsin, beni sevseler de nefret de etseler ilgi icin tesekkür ederim~ Hakkimda kötü seyler söyleseler bile gülümseyerek karsilik verecegim~! Ben sadece iyi müzik yapmak, iyi bir sanatci olmak ve sevdiklerime bakabilmek istiyorum~ Kendinizi kötü hissetmenize neden olduysam özür dilerim~. Bundan böyle daha cok düsünecegim~! Albümüm icin cok calisacagim. keke^_^


Yabancilarla dogup büyüyen biri olarak kültür farkina saygi göstermesini iyi bilirim. Evet, saygili olmaliyiz ama yanlislari "kültür farki" diyip kabul edemeyiz/savunamayiz. Eger bir ülkede sarkici sirf dövmeleri oldugu icin televizyona cikamiyor ve böyle sacma bir poz yüzünden insanlar nefret görüyorsa o ülkede bir sorun var demektir. Jay bu fotografi KISISEL hesabinda paylasti, begenmeyen takip etmez bu kadar basit. Söyledigi gibi herkesi tatmin edemeyiz. Sevdiklerimizin bile her davranislarini begeniyor muyuz? Olduklari gibi kabul etmeli, edemiyorsak birakmaliyiz. Jay fazla acik sözlü ve dogal biri. Bu yüzden herkesin onu sevemeyecegini biliyorum cünkü insanlar aksini iddia etselerde gercekleri duymaktan pek hoslanmazlar. "KPop´un masum yüzünü tercih ediyorum" diyenler ise o yüzün sahte oldugunu bilmeli.


 Neyse, dahasi var..

Jay´in uzun zaman önce paylastigi fotografta birden ortaya cikti ve nefret görmesine neden oldu.


Ilk fotografi anlamadiysaniz bunu hic anlayamazsiniz. Sebebini anlamak icin Jay´in konuyla ilgili tweet´ini paylasiyorum:

@JAYBUMAOM Neden markette oynadigim o olay...ㅠㅠ Gercekten kimseye rahatsizlik vermedim.. Baskalarini rahatsiz etmekten nefret ediyorum. hum.. Eger bedenimin degdigi kutulara dokundugu icin kendini kötü hissedenler varsa özür dilerim~ ne kutulara ne de baskalarina zarar vermedim..keke Gece oldugu icin zaten fazla insan yoktu~ Baskalarini ramen alirken rahatsiz etmek icin yapmadim..keke

Evet, bu daha da inanilmaz. Koreli netizenler bu fotografta yaptiginin saygisizca ve kötü oldugunu düsünüyor. Anlamadigim; SNL´de öyle bir konuyla ilgili sarki yapip sevgi görüyor da orta parmakli fotografi yüzünden mi nefret ediliyor? Bu iste bir tersligin oldugunun kaniti. Hepsi bahane. Hepsi oyun. Kore halki Jay´i hic tanimamali ya da kötü tanimali. Jay´in basina gelen bu olaylar hem üzüyor hem kizdiriyor. Onun gibi birine böyle haksizliklarin yapilmasini anlamiyorum. Ben alkollü arac& uyusturucu kullanmanin, calinti sarki yayinlamanin, hayranlara para makinasi gibi davranilmasinin ve taciz olaylarinin daha kötü oldugunu düsünüyorum anlasilan benimle ayni fikirde degiller haha. Tabi bu daha cok medya ve Jay´i engelleyenlerin sucu. Istemiyorlar onun ortalarda olmasini. Cünkü eger her yerde görülürse diger sanatcilara emsal teskil edecek, herkes onun farkini görecek. Idollerin bagimsiz ve özgür olmasini istemeyenler de careyi engellemek ve kötülemekte buluyorlar. Biliyorlar ki Jay´i rahat birakirlarsa Kore eglence endüstrisinde ciddi patlamalar olur. Ne kadar engellerse engellesinler bu er ya da gec olacak. Simdilik tek istegim bir an önce harika bir albüm cikarip tüm o nefret kusanlarin suratlarina yapistirmasi.

Sonntag, 3. Februar 2013

Cennete girmeye hazir misiniz?

Merhaba! Yeni mal getirdim size :P

Yeni cikan albümlerden 2 favorimi paylasmak istiyorum. Sarkilari dinlerken sizler de bu iki sarkicinin rookie olduklarina inanamayacaksiniz.


Eric Nam



Star Audition: Birth of a Great Star yarismasinin 2. sezonunda Besinci olduktan sonra JYP´den aldigi teklifi reddedip bünyesinde Lee Hyori, SPICA, SS501 üyeleri Kim Kyu Jong ve Heo Young Saeng gibi sanatcilari barindiran B2M sirketi ile anlasti. Su siralar 23 Ocak´ta yayinlanan ilk albümü "Cloud 9"un promosyonlari ile mesgul.

Ana sarki Heaven´s Door

Albümde yer alan diger sarkilari dinlemek icin tiklayin.

Yarisma öncesi hayatindan bahsedecek olursak 1988 yilinda Atlanta´da dogup büyüdü. Sarki söylemeye cok kücük yaslarda baslayip piyano ve cello calmayi ögrendi. Lise yillarinda kendini gelistirmek icin youtube´a videolar yüklemeye basladi. O zamanlar sarki söylemeyi cok seviyor olsa da sarkici olabilecegine pek bir ihtimal vermiyormus.

Star Audition programina katilmaya youtube secmeleri sayesinde hak kazanmis. Yarismadan elendikten sonra Amerika´ya geri dönmüs ve aylarca süren görüsmeler sonucu B2M ailesine katilmaya karar vermis. B2M Eric´le caylak olarak degil de yeni sanatci olarak anlastigi icin direk albüm hazirliklarina baslayabilmis.


"Seni cennete davet ediyorum"

KABUL EDIYORUM!!! 

Eric´in benden en az 2 yas kücük oldugunu düsünüyordum. Günlerdir ahjumma mi oldum ben diye dolaniyordum ben meger benden büyükmüs. Nasil rahatladim anlatamam haha

Bu cocuk tam bir gezgin! Meksika, Panama, Bolivya, Hindistan gibi ülkelerde kalmis. Ingilizce, Korece ve Ispanyolca biliyor. Kaldigi ülkelerde yardim islerine katilmasi da artilarindan biri. Twitter hesabindan Türk hayranlara cevap vererek Türkiye´yi hep ziyaret etmek istedigini, harika bir ülke oldugunu duydugunu ve Türkiye´den destek gördügü icin sevindigini yazdi. Bu tarz fanservice´lere devam ettigi takdirde Türk hayranlarinin hizlica cogalacagini düsünüyorum. Biz severiz böyle seyleri.

Heaven´s Door klibi bana göre biraz fazla sevimli olsa da begendim. Albümde yer alan tüm sarkilari dinliyorum. Iyi bir his veriyorlar bana.


Eric cok sirin! Pamuk sekeri, pelüs ayi gibi bir sey. Sesi harika, cok yetenekli. Umarim güzel bir kariyeri olur.


Eric Nam´in resmi & kisisel hesaplari:

Twitter: https://twitter.com/ericnamofficial
Facebook: http://www.facebook.com/ericnamofficial
Youtube: http://www.youtube.com/user/EricSinging/


Simdi ikinci favorime gelelim..


d.ear / Lee Hyung Seok



Öncelikle sunu söylemeliyim ki bu adamin adini ögrenmekte bile zorlandim. Hakkinda cok az bilgi var. Ama basarili bir stalker olan ben pes etmedim ve bunun da üstesinden geldim!

d.ear 11.03.1986 dogumlu olan inanilmaz yetenekli bir arkadasimiz. Rookie oldugunu kabul edemiyorum ama ne yazik ki öyle. (Bunca zaman neredeydin sen? Niye saklandin??) Ilk albümü Love Graphy´i 23 Ocak´ta yayinlandi. Albümde yer alan 10 tane sarkinin hepsini kendisi yazdi ve besteledi. Ayni zamanda albümün prodüktörlügünü de yine kendisi üstlendi. Evet, o bir rookie. Ayrica Ingilizce´de biliyor.

Albümde yer alan sarkilari dinlemek icin tiklayin.

Ana sarki Time Goes By´a cekilen klip


d.ear´in resmi & kisisel hesaplari:

Twitter: https://twitter.com/d_earOfficial
Facebook: http://www.facebook.com/NoteEar

Umarim begenmissinizdir. Ben iki sarkiciyi da severek dinliyorum. Kore´de sürekli o kadar sarkici/idol cikis yapiyor ki ciddi yetenekli olanlar fark edilemiyor bile. Yetenekli olmak yetmiyor. Her seyini katarak sevdigin isi yapmak yetmiyor. Tutku yetmiyor. Para ve güc kimde varsa zirvelerde olan o dur. Tek "yetenegi" görünüsü olsa bile ve bu cok üzücü. Tabi sadece Kore´de degil dünyanin her yerinde durum ayni. Tutku mu dedim? Sacmalik. Insanlarin tek istedigi materyal seyler. PARA. Ve sanirim ün cünkü ün insanlara daha cok para getiriyor. Tutku, hayaller, eglence.. Bunlar gereksiz ve sacmalik olarak görülüyor. Insanin umutlarini öyle yikiyorlar ki hayaller bir kutuya koyuluyor o kutu bir daha asla acilmiyor. Bu konuyla ilgili bir film izledigim icin yaram desildi lol ama daha fazla uzatmak istemiyorum. Hayallerinizi kutulara koymayin ve sakin onlari gereksiz ve bos is gibi görenleri dinlemeyin. Eger hayaliniz Kore´ye gidip idol oppanizla evlenmek ise o baska haha LÜTFEN bunu yapmayin.

Güzel bir hafta gecirin! 

Mittwoch, 16. Januar 2013

Ekim´de basliyoruz!

Sonunda Kore´ye gidecegim tarih belli oldu! 



05.10.13-26.10.13
Tam 3 hafta!!!

Dogum günümden iki gün sonra Kore´de olacagim. Ekim´in en harika ay oldugunu hep söylüyorum. Öyle olmaya devam ediyor.

Henüz buna tam olarak sevinemiyorum bile. Insan böyle bir seye nasil sevinmez degil mi? Ucak biletini kazandim, bedavaya geldi. Bu tripler ne icin?

Bileti kazandim saniyordum ben. Kore Film Festivali´ni düzenleyenler ve sponsor sirket her yerde biletin hediye oldugunu vs. söyleyip durdu. Bunu kazanmasamda bu sene gitmeyi planliyordum ama bileti kazanmis olmam harika degil mi? Para biriktirmek daha kolay olacak.. Kore´de bilete verecegim parayla bir sürü seyler alabilirim.. Sertifika verildikten sonra bileti almak icin 3 ay mühletim vardi. 18 Ocak´ta süre doluyor. Bir kac gün önce gelecegimi söylemek icin aradigimda (baska bir sehire gitmeliyim) gidecegim tarihi de söylemem gerektigini ögrendim. Oysa ben bileti gidip alacagim sonra tarih belirleyip Kore´ye gitmek icin 1 sene zamanim var saniyorum. Bana öyle söylenmisti. Neyse, Kore´ye birlikte gidecegim arkadasim Büsra ile bayagi bir gerildik. Biz yaz tatilinde yada benim sonbahar tatilimde gitmeyi düsünüyorduk. Önceligimiz sonbahar tatiliydi ama ben önümüzdeki sene staj yapacagim icin tatilim 1 mi yoksa 2 hafta mi bilmiyordum. 2 hafta olursa 1 hafta hasta yazdiracagim kendimi öyle gidecegiz diye düsündük. Bu tatil olayini ögrenmek icin kac ögretmene sordum kimsenin haberi yok su son bir kac gündür hep bunlarla ugrastim. Sonunda bugün 2 hafta tatilim oldugunu ögrendim ve yola ciktim hemen. Asiana Airlines´in bürosuna vardim. Bileti kazandim saniyordum demistim degil mi? Ben insanlarin ne kadar düzenbaz ve cikarci oldugunu unutuyorum hep. Tax ücretini (vergi??) kendim ödemeliymisim. 360 euro!! Bu miktar bilet fiyatinin neredeyse yarisi. Inanilmaz sinir oldum gezi icin biriktirdigim paranin cogu gidecekti ama biraz düsündükten sonra almaya karar verdim. Daha fazla ertelemek istemiyordum.

Neyse kötü seyleri gecelim. Gidiste tam 10 saat 20 dakika havada olacagim. Yükseklik korkum oldugunu söylemis miydim? Simdiye kadar defalarca ucaga binmis olabilirim korkudan ölecek gibi olsamda bir sekilde katlanmaya calisiyordum ama bu sefer yol cok uzun ayrica yalniz ucacagim. Sakinlestirici sart yada narkozu verin gitsin :/ COK KORKUYORUM NE YAPACAGIM YA UCAK DÜSERSE YA SALLANIRSA YA UCAGA SERI KATIL BINERSE YA PILOT BAYILIRSA YA UCARKEN KAPI DÜSERSE??!!!!!

Yandim ben ama vazgecmeyecegim tabi ki. Bagaj hakki normalde 20 kiloymus ama benimki 30kilo + 10 kilo el bagaji olacak. Lütfettiler. Büsra da biletini ayni güne (varsa ayni saatlere) alacak cünkü havaalanindan birlikte cikmak istiyoruz haha. Kalacak yer olarak Hongdae düsündük ama henüz tam karar vermedik. Daha ayarlamamiz gereken bir sürü sey var. Hepsini güzelce halledecegimize inaniyorum ama beni endiselendiren planlayamayacagimiz seyler. "Oppa"larimizin etkinlikleri gibi hahaha. Özellikle ben Jay o siralar Kore´de olmaz diye korkuyorum. Eger onu görmeden dönersem öldürün beni lütfen. Bunun disinda bazi Koreli sanatcilarla ilgili cok fena planlarim var. Bu kadar mesafeden bile böyle basarili bir stalker olabiliyorsam orada neler yapabilecegimi siz düsünün. Sanatcilara ulasmak düsünüldügü kadar zor degil. Üstelik yabanci oldugumuz icin avantajliyiz biz. Hihi bekleyin ve görün!!


Bu arada Phantom yarin comeback yapiyor! (eger böyle harika bir grubu bilmiyorsaniz bir "hole in your face" dinleyin tamamdir)
Bu yayinladiklari teaser´lerden biri tabi eger böyle bir seye teaser diyebilirsek haha. Sanchez (0:55) nasil bir sey anlayabilmis degilim. Sesi cok cok güzel. Sarki söylerken tam bir prens havasi var. Ama rap yaparken birden Hip Hop yilzidina dönüsüyor. O masum, güzel sesten eser kalmiyor acayip swaggish oluyor. KPop dünyasina ait olan cogu sarkiciyi elestiren Koreliler Phantom´a cok güzel yorumlar yapiyorlar. Hatta Kore´nin efsane sarkicisi Cho Yong Pil adinin kullanilmasina izin verdi. Phantom´u feci begenmis olmali.




Annemle devamli süren bir savasimiz var. 5 yildizli ascilar gibi yemek yapabiliyor ve bu yemek yemegi seven benim icin hic iyi bir sey degil. Simdiye kadar Almanya´da sadece 4-5 kez disarda yedim desem inanir misiniz? Gerek duymuyorum evde yemekleri cok daha iyi yapan birileri (ben de dahil :P ) varken disari cikmaya. 


진짜 추워!!! 감기조심해! / Çinça çuvu!!! Gamgi cosimhe! (Hava cok soguk!!! Dikkat edin soguk almayin!)


Samstag, 12. Januar 2013

Kore´nin yetenekli rock yildizi Kim Sarang


Rock müzigine duydugum sevgi hep bir baska olmustur. Kore ile yeni tanistigim zamanlar beni en rahatsiz eden seylerden biri K-Rock´un gelmismemis olusuydu. KPop varken diger müzik türlerinin nasil bir sansi olabilirdi ki zaten?

Bir ara Yoon Do Hyun video´larina bakarken Kim Sarang ile bir performansina denk geldim ve aninda hayrani oldum. Amerikali olsa bir dünya stari olurdu diye gecmisti hemen aklimdan.



Kim Sarang (3 Aralik 1981) 1999 yilinda henüz 18 yasindayken I am 18 Years Old albümü ile cikis yapti. Albümün prodüktörlügü, besteler, enstrümanlar.. Kisaca her sey kendisine ait. Gitar, bas gitar, piyano ve davul calabiliyor. 18 yasinda birinin enstrümanlari kendi calarak müzigini yaptigini ilk ögrendigimde bayagi bir etkilendigimi hatirliyorum.


2. albümü Nanotime´i 2001´de 3. albümü U Turn´ü ise 2007´de cikardi. 2009 ve 2010´de de kisa bir dönem aktif olduktan sonra bir sessizlige büründü ve ben buna bir anlam veremiyorum. Sesi mükemmel ya da siradisi degil ama insani rahatlatan ve etkileyen bir ses tonu var. Sesini cok iyi kullanabildigi icin midir?? Bilmiyorum. Belki de müzigi sevdigi ve sadece müzik yapmak icin bu isle ugrastigindan da olabilir. Ne yazik ki popüler bir sanatci degil. Dedigim gibi, KPop varken digerlerinin pek bir sansi olmuyor ayrica uzun süreden beri ortaliklarda yok.



Bu kadar etkilenmemin sebebi sadeligi ve cool´lugu da olabilir. Isiltili sahne kostümleri, danslar, agir makyaj, ünlü tavirlari.. Hic biri yok. Adam oturuyor ve sadece müzik yapiyor. Ana amac bu. Ve sadece bu sekilde.. Yani dürüst ve özgürce yapilan müzik insanlarin kalplerine dokunabilir diye düsünüyorum. Müzigi en iyi özgür adamlar yapabilir.

Hayranliktan baska duydugum bir sey daha varsa o da kizginlik. Coldplay cover´ini dinliyorum ve yine milyonuncu kez neden popüler olmadigina, neden aktif olmadigina bir anlam veremiyorum. Umarim yakin gelecekte comeback yapar yoksa Kore´ye gittigimde ona ugrayip pataklayacagim.




Bu G.NA degil mi? Kimi sevsem bu kiz onunla bir seyler yapiyor ki hakli da ben olsam ayni seyi yapardim. Tuhaf olan zevklerimizin ayni olusu haha.

Kim Sarang hakkinda fazla bir bilgi olmadigindan daha detayli yazamadim. Ona ulasmayi basarirsam eger ikinci bir yazi yazabilirim. Su siralar tam stalker modundayim.



Kim Sarang - Feeling