Sonntag, 28. April 2013

Ait oldugum yer..



Farkli bir ülkede dogup büyümenin ne demek oldugunu sanirim yalnizca bunu yasayanlar anlar. Iki kültür arasinda kalmak.. Bir yerdeyken diger yeri özlemek.. Zor.

Yasadigim sehir cok karisik, her ülkeden insan bulmak mümkün ve bu her seyi daha da zorlastiriyor. Iyi yönleri de var tabi, bambaska yerlerden insanlar tanidim, farkli kültürler ögrendim ve en önemlisi bir sürü dilde küfür edebiliyorum artik haha. Ailem kültürümüzü, dilimizi ve tarihimizi ögrenmemize hep önem verdiler. Türk aileleri genelde cocuklari ile daha bebekken sadece Almanca ya da Türkce-Almanca karisik konusuyorlar ve bunun sonucunda cocuklar ne anadillerini ne de Almanca´yi düzgünce ögrenebiliyorlar oysa cocuklarin ilk ögrenecegi dil anadilleri olmali.

Neyse ki biz de farkliydi. Daha kücükken Osmanlica ve Türkce sözlükleri acip okurdum iyi konusayim diye (gördügünüz gibi hala cok eksigim var :/). O zamanlar Almanya´yi begenmiyordum. Ben hareketi, canliligi ve gürültüyü seven biriyim ve Almanya´da bunlardan pek eser yok. Mutlu degildim burada. Hep buradaki islerimi bitirip Türkiye´ye yerlesmeyi hayal ediyordum. Hatta bu yüzden bir sürü delilik yaptim. Hem kendimin hem de baskalarinin basina az kalsin öyle belalar aciyordum ki simdi düsünüyorum da gercekten de manyagin tekiymisim gerci hala öyleyim ama artik olgun bir manyagim. Her neyse, sonra nasil oldu bilmiyorum Almanya´nin da güzelliklerini görmeye ve burada yasamaktan keyif almaya basladim. Ama hala nereye ait oldugumu bilmiyordum..



Benim yasadigim sehirdeki Türkler cok cahil ve bos. Mesela cok fazla Türk tanidim burada. Iclerinde sadece 2 kisi kitap okuyordu. Asil önemli konular hakkinda bir bilgileri yok. Bu beni cok rahatsiz eden bir konu cünkü burada her hareketin Türkiye ve Islam´a mal ediliyor. Bazen yabancilar bana öyle sorular soruyor ve verdigim cevaplara öyle sasiriyorlar ki Türkiye´yi ve Islam´i nasil tanitmisiz biz diye cildiriyorum. "Seninle tanismasam Türkler/Islam hakkinda kötü düsünürdüm", "tanidigim en normal Türk´sün" gibi sözler söylenir arada, üzülürüm. Neden böyle?? Medya bizleri cok kötü ve yanlis tanitiyor olsa da asil sucun bizde oldugunu düsünüyorum. Derste konu sürekli Türkiye ve Islam´a geliyor. Bir merak var ve anlattiklarim da hoslarina gidiyor. Hep ilgiyle dinleyip sorular soruyorlar. Bu sorulari cevaplayabilmen icin bilgili olman gerekiyor. Cogunluk bir sey bilmediginden hemen saldiriya geciyor, gelsin önyargilar.. Oysa anlatabilecegimiz öyle güzel seyler var ki. Okulumdan bir profesör gecen derste sunu söylemisti "Televizyonda o gereksiz programlari göstermek yerine Kuran´i anlatsalar muhtesem olur". Bunu söyleyen bir hristiyan. Ya da ateist arkadasim "Dinlerin arasinda Islam en bariscil ve medeni olani". Gecen sene buradaki Camii´de "acik kapi" günü vardi. Böyle günlerde mesela tarihi binalar, müze vs ücretsiz girebiliyorsun. Bir nevi tanisma oluyor. Cami bu etkinlik icin en iyi Hat ve Ebru sanatcilarini getirmis kültürümüzü tanitalim diye. Yabancilardan cok katilim oldu. Cok hoslarina gitti, hayran kaldilar. Alman bayanlardan biri ebru icin "büyü gibi" diyince bunu duyan Türk erkegi sanatcinin yaninda "Bu ne ki? Ben de arabalari boyuyorum. Ayni sey" dedi. Onun yerine ben utandim. Neden sahip oldugumuz güzelliklerin farkina varip da kendimizi tanitmiyoruz? Baska ülkelere özenmekten bunlari göremiyor muyuz yoksa?



Neden sadece döner, kebap ve baklava biliniyor? Türk yemeklerinin hepsini yagli, etli ve asiri sekerli saniyorlar. Mezelerimiz, sarmalarimiz, sütlü tatlilarimiz nerede?

Fransiz ve Italyan peynircileri var da neden Türk peynircisi yok hic bir yerde? Bizim harika peynirlerimiz var.

Italyan dili en romantik dillerden biri olarak biliniyor. Türkce ise kaba, köylü dili. Oysa Türkcemiz inanilmaz güzel bir dil. Özellikle dogru telaffuz edildiginde!

Ingiltere, Fransa, ve Italya´nin her seyi kaliteli, modern ve büyüleyici sanki. Öyle reklam ediliyor. Bizim ise her seyimiz kötü, kaba ve bicimsiz.

Müzik bile sorun. Biz hep halay müzikleri mi dinliyoruz? Türk rock festivali icin bilet almaya gittigimde Alman satici "Türkiye de rock müzik mi var?" diye sasirdi.

Bu böyle gider. Evet herkes bize karsi, düsmanimiz cok, medya sürekli kötülüyor ama sanki biz de kendimize düsmaniz. Bunu degistirebiliriz umarim.

Neyse yeniden asil konuya dönersem 2013´ün Elif´i hala bilmiyor nereye ait oldugunu. Simdilik ilerde Köln veya München gibi sehirlerde yasama planlari yapsa da Türkiye de olabilir. Belki bambaska bir yerde olur. Hayat planlar yaparken yasadiklarimizdan ibaret ne de olsa.



Ra.D - Coming to your mind

Mittwoch, 17. April 2013

Cifte Standart


Dürüst olalim. Adil ve iyi bir dünyada yasamiyoruz. Öyle olsa bu tarz seyler yasanmazdi. Son Ga In´in (Brown Eyed Girls) Bloom sarkisi yayinlandiginda cok agir elestirildigini hatirliyorum. Bloom ilk cinsel deneyimi ve ask sayesinde olgunlasan bir kadini anlatan tutkulu bir sarki. Klibi begendigimi söyleyemesem de icerigi beni cok sasirtmamisti. Klibe +19 yas siniri getirilmisti, ne bekliyorlar??

Gördügüm su yazi sayesinde o zamanki yorumlari yeniden hatirlamis oldum. Türkce´si söyle:

"Neden Taeyang´in kadinlari aldatmayi dogal göstermesi, GD & TOP´un sarkisinda eve kiz atmaktan bahsetmesi ve diger erkek sarkicilarin aski seks ile anlatmasi sorun degil de Ga In seksi anlatan bir sarki ve video ile gelmesi kötü, yanlis ve ucuz? Onun da seksi kullanarak satis yapmaya calismadigini iddia etmiyorum ama cifte standart degil mi?"

Aynen öyle! Benim de severek dinledigim erkek sarkicilar oldugundan bunu inkar etmek istesem de Kore kültüründe (ve neredeyse dünyanin her yerinde) erkek bias´ligi oldugu cok acik. Mesela Taeyang´in Only Look At Me sarkisinin sözlerine bakalim:

Ben aldatsam da sen asla aldatma bebegim
Ben seni unutsam da sen beni asla unutma
Bazi zamanlar seni aramasam ve icki icsem de
Baska bir kizla göz göze gelsem de, sen sadece bana bak

Ben kirlensem de bebegim
Senin sonsuza dek temiz kalmani istiyorum


Sarkinin melodisi kulaga hos gelse de sevemiyorum. Ingilizce altyazili dinledigimde neden o aldatabilir de kiz aldatamaz diye sinirlendigimi hatirliyorum. "Ne Taeyang? Ne dedin sen??" Sarki sözlerinin gercegi yansittigini bilsem de "ben yapabilirim, sen yapamazsin" olayina kizmamak elimde degil.

GD & TOP basarili sarki Don´t Go Home´de sunlari söylüyorlar:

Eve gitme bebegim, sana bir hediyem var
bugün eve gitme bebegim 
Dogrusu buna ben de pek alisik degilim
sevgilim

Yarin da gidebilirsin eve. 
Cok gec oldu, tehlikeli olabilir
Hayir, baska bir sey kastettigim yok
Sadece senin icin endiseleniyorum, ya biri seni kacirirsa?



Bu iki sarkida kesinlikle sex sells olayi ve müzik dünyasinda kolayca rastlayabilecegimiz "player" ve "cheater" durumlari kullaniliyor. Sorun bu degil, sorun burada uygulanan cifte standart! Eglence endüstrisinde bir bayan böyle bir sarki yaptiginda veya sex sells olayina girdiginde bazen acikca söylenmese de ucuz, kirli ve kötü olarak görülüyor. Gecen bazi Koreli kiz gruplarina acilan Türk anti sayfalarina denk geldim. Okuduklarim mide bulandiriciydi. Bu kisilerin kiz gruplarina sirf acik giyindikleri icin küfürler yagdirirken sahnede soyunan, öpüsen ve seks simülasyonu yapan oppalarina tek bir kötü laf bile söylemiyorlar. Sarkicilarin ilgi toplamak icin acik giyinmesine karsiysan cinsiyet ayrimi yapmazsin. Bunu hemcinsine hic yapmazsin. Ama dertleri o degil.

Simdilik kiz gruplarina/bayan sarkicilara küfür edildigini gördügümde icimden "seni kültürsüz tarafli xxx" diye gizlice bagirmaktan kendimi alamayacagim. Gizlice söyleyecegim cünkü kendi ellerimin de cifte standart´tan tamamen temiz oldugundan emin olana kadar bunlari ancak blogumda zirvalayabilirim. Hem nasilsa internette yazilanlar insanlari kirmiyor degil mi? Evet cünkü simdiye kadar kirici yorumlar yüzünden hic kimse, mesela Koreli ünlüler hayatlarini sonlandirma karari almadi. Evet. Böyle bir sey yok.